20 Ekim 2010 Çarşamba

Çocuklar neden uykuya direnir?

Bu aralar yine saatler değiştiği için mi bilmem uyku düzeni ile başımız dertte.
Daha doğrusu uyku düzensizliği ile.
Tam rayına giriyor uyku düzeni, ya bir hastalık durumu, ya zamansız bir öğle uykusu ya da böyle saatlerin, mevsimlerin geçişi gece uyku düzenimizi bozu veriyor.

Uyku saatlerinde neredeyse bizi bitap düşüren, şansını son demine kadar zorlayan bir çocuğun ebeveynleri olarak dünyada tek olmadığımızı biliyorum, bu biraz teselli edici en azından. Eminim pek çok anne babaya tanıdık gelecektir, “Uyku vakti geldi” dediğimiz an bahaneler başlıyor: “Ama daha uykum gelmedi, oyunum bitmedi, daha çizgi film izleyecektim, oyuncaklarımı toplamadım”. Pijamalar sallana sallana giyiliyor, o dişler saatlerce fırçalanıyor hatta bazen bunları yapmamak için direnmesi bile saatler alabiliyor. Sonra yatağa yatılıyor ama çile orada da devam ediyor. “Susadım, tuvaletim geldi, uyku arkadaşı seçmedim”… Bu fasıl da bittikten sonra, üç-beş masal, biraz da ninni sonrasında nihayet uykuya dalınıyor. Bütün bu tecrübelerden sonra artık anne baba olarak akıllanıp uyku saatinin sinyallerini birkaç saat önceden vermeyi akıl ediyorsunuz. Sinirlerin daha az yıpranması için…

İşte anlayamadığım konu da tam burada başlıyor, bazen gözlerinden uyku akarken, kafalarını zor tutarlarken kendilerine ve anne babalarına bu işkence niye? Arayıp taradığınızda yine bir sürü yöntemler çıkıyor karşınıza. Odayı loş yapalım, televizyonu, müziği kapatalım, ailece uyku moduna geçelim gibi. Sorunun ne olduğunu bilmeden, o sorunla baş edilebilir mi gerçekten?

Çocukların pek çok nedeni olabiliyor aslında uykuya direnmek için; loş ışıktan ya da karanlıktan hoşlanmayanlar, yalnız uyumak istemeyenler, bir masal ya da ninni olmaksızın uykuya geçemeyenler. Yönteminiz ne olursa olsun seçerken çocuğunuzun uyumak istememe nedenini anlamaya çalışın diyor uzmanlar ve kendi çocuğunuzda neyin işe yarayabileceğini düşünün. Sonrasında da yönteminize ve kurallarınıza sıkı sıkıya bağlı kalın...

Ödül yöntemleri, çocuklara uykunun neden önemli olduğunu anlatmak, yalnız uyumak istemiyorsa gerektiğinde uyuyana kadar yanında kalmak, uyku arkadaşı bulmak, ya da karanlıkta uyumayan çocuğun odasına ufak bir ışık koymak önerilen yöntemlerden…

Bazı anne-çocuk forumlarında bunlara ilişkin pek çok yöntem ve öneriler var. Bunlardan en ilginç olanı, biraz da tuhaf bir kandırmaca... İngiltere’de kurnaz bir anne baba kızlarının odasına uzaktan kontrol edebildikleri ufak bir ışık yerleştirmişler ve bu ışığın özel olduğunu, yatakta kaldığı sürece sabaha kadar yanabildiğini ama bir kere yataktan çıkarsa da söndüğünü ve o gece bir daha yanmadığını söylemişler. Tabii çocuk bunu ilk geceden denemiş ve ışığın söndüğünü görünce inanmış, bu “özel” ışık sayesinde odasında tek başına uyumaya alışmış. Diğer yöntemler arasında bana en ilginç gelen bu oldu, denemeye değer belki de.

Bu örnekler ve anlatılanlar içinde bir annenin yazdığı ise biraz içime dokundu. Kızı büyüyüp de 14 yaşına geldiğinde bir gün ona sormuş. Neden uyumak istemezdin hatırlıyor musun? Kızı da şöyle cevap vermiş, “Odamda tek başıma uyumaya çalışırken çok sıkılırdım ve sizin içeride hala oturuyor, konuşuyor olmanız, televizyon seyretmeniz ya da eğlenmeniz bana kendimi dışlanmış hissettirirdi”. Bunu okuduğumdan beri kızım uyuyana kadar evde hayatı dondurmaya, böyle hissettirmemeye özen gösteriyorum bende. Belki kızım kendini dışlanmış hissetmiyor olabilir ama ben hala çoğu gece onu uyutana kadar türlü eziyet ve sabır testinden geçmeye devam ediyorum, bizim için en uygun yöntemi bulana kadar eylemlerim devam edecek anlaşılan.

(02 Nisan 2010 Cuma, bebek.com köşemden alıntıdır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder