20 Ekim 2010 Çarşamba

“Annelik” her yerde aynı dili konuşur…

Bugünlerde bir toplantı için Hırvatistan’dayım. Kızımdan uzak günler geçirmek açıkçası hiç de kolay değil. Ama hayatın içinde çalışmak da, üretmek de var, özlemek de. Bu nedenle en kötü ayrılıklarımız böyle olsun diyerek bugünlerin keyfini çıkarıyorum.

Dünyanın neresine giderseniz gidin durum aynı, farklı uluslardan bile olsa, birkaç anne bir araya gelince konu doğal olarak çocuklar, çocuklarla hayat, zorluklar, mutluluklar ve tabii bol bol kulakları çınlatılan eşler…

Bu sohbetler arasında insan ne çok şey öğreniyor, ama bazen öğrenmekle kalmıyor aklı da karışıyor. Dünyanın her yerinde duygular aynı iken uygulamalar neden farklı farklı? Dünyanın her yerinde “Anne” anne iken, pek çok ülkede anneler daha zor koşullarla mücadele etmek zorunda, sağlık hizmetlerinden tutun, sosyal haklara, eğitim imkânlarına…

Doğum izni, bu konuda gözüme çarpan en belirgin örnek... Dünyada doğum izinlerinin ne durumda olduğunu hiç inceleme imkânınız oldu mu bilmiyorum ama biz Türk anneleri daha az avantajlı gruptayız ne yazık ki. İzinleri de bir kenara bırakalım, çoğu kadının hamile kaldığı anda iş güvenliği bile tehlikeye girebiliyor. Ülkemizde doğum izni 16 hafta, çalışan anneler bilir… Peki ya diğer ülkelerde? Merak edenler için rakamlar aşağıda.
Rekor İsveç’in, tam 480 gün! Yanlış okumuyorsunuz, tam 16 ay. Düşününce çocuğunuzun en güzel 16 ayı, bence yeterince adil. Ama biz daha azına da razıyız…
Rusya’da ise değişiyor; özel kurumlar genelde 6,5 ay uygularken pek çok resmi kurum 1,5 yıla kadar ücretli 1,5 yıl ücretsiz olmak üzere 3 yıl size izin veriyor ve 3 sene sonunda işiniz hala sizi bekliyor. Pek çoğumuz için ütopya dedikleri bu olmalı.
Norveç’te iki seçenek var, ya 56 hafta maaşın %80’i ya da 46 hafta maaşın %100’ü.
Danimarka, Lituanya 52 hafta maaşın %100ü

İngiltere: 6 aya kadar ücretli, sonrasında 39 haftaya kadar ise devletin belirlediği azami rakam üzerinden ücretli izin kullanılabiliyor. Bu sürenin 52 haftaya çıkarılması gündemde.

Slovenya 12 ay, maaşın %100ü.
Bulgaristan 1 yıl maaşın tamamı, ikinci yıl devletin belirlediği asgari ücret.
Makedonya 9 ay, maaşın %100ü
İrlanda 6,5 ay…
İtalya 5 ay…
Ukrayna, Yunanistan, Romanya gibi ülkeler 4-4,5 ay

Şimdi şaşıracaksınız, en “Avrupalı” bildiğimiz ülkeler en az doğum izni verenler:
Almanya, Fransa,Belçika, İspanya, Lüksemburg, Hollanda, Avusturya gibi ülkelerde izinler tıpkı bizdeki gibi, sadece 16 hafta... Tek fark onlarda maaşlar %100 ödeniyor. Bizde ise bu uygulama işverenin inisiyatifine kalıyor, eğer işveren maaşınızı vermez ise SSK size %67 gibi bir oranı ödüyor. Doğum paranızı SSK’dan almak için ise hamile, hatta lohusa halinizle bile koşuşturmacıdan ve bürokrasiden kaçmanız olanaksız.
Yukarıdaki izinler sadece anneler için, bu ülkelerin pek çoğunda babalık izni hatta evlat edinme izni bile var.

Bu rakamlar elbette ülkelerin ekonomileri ile de doğru orantılı. Ama yine de 3-4 aylık bebeğinizi geride bırakıp işe dönerken şu refah içinde ülkelere gıpta etmemeniz mümkün mü? Bir yandan en az 6 ay anne sütü diye kampanyalar yaparken, 3-4 aylık bir bebeği annesinin sıcak göğsünden ayırmak adil mi? Buzlukta süt depolayan, süt izinlerinde, iş çıkışlarında koştura koştura evine giden annelere hiç değilse 6 aylık bir izin çok mu?
Dünyanın her yerinde eminim bir kadın için “anne” olmanın duyguları aynı dildedir. Ben buradan anne adayı, ya da anne fark etmez bütün kadınları bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum. Gelin Parlamentomuza, kadın hakları komitelerine verilmek üzere imzalar toplayalım, mektuplar yazalım. Gerisini devlet büyüklerimizin vicdanına bırakalım ama en azından üzerimize düşeni yapalım.

Bütün annelere kucak dolusu sevgiler.
(26 Şubat 2010 Cuma, bebek.com köşemden alıntıdır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder