Bir süre önce bir annemizden e-posta almıştım. Çocukların odalarını ayırma konusunda tecrübelerimi soruyordu. Bu konu hakkında bir şeyler yazmak istedim ama nedense erteledim.
Bundan iki-üç sene önce sorsanız büyük heves ile yazardım, evet çocukların odası ayrı olmalı, çocuklar kendi yatağında uyumalı der ve bir sürü de yöntemler sıralardım. Çocukların anne babadan ayrı uyumasının önemine ne kadar inansam da şimdilerde bu konuyu düşündüğümde işin içine duygularım karışıyor.
Aslında çocukların kendi odalarında uyumaya başlaması hem çocuklar hem de anne babalar için büyük bir adım. Okul öncesi çağda çocukları olan ve benimle düşüncelerini paylaşan arkadaşlarımın sıkıntılarının büyük çoğunluğu çocuğun odasını ayıramamaktan kaynaklı ki bu durum bir süre sonra anne-baba ilişkisini de olumsuz etkileyebiliyor. İki türlü sorun var, birincisi anne-baba ile uyuyan çocuk, ikincisi kendi yatağını bırakıp çocuğu ile uyuyan anne ya da baba (genellikle de anne) modeli. İki durum da uzmanların önermediği, bizim için de sıkıntılı olan durumlar.
Kızımı ilk senesinde odamızda misafir ettik ve 1 yaşına geldiğinde artık odalarımızı ayırma zamanımız gelmişti. Anne sütü alan bebeklerde bu süre belki biraz daha uzun tutulabilir ancak tabii ki bu süre ne kadar uzarsa ayrılık da o kadar zorlaşıyor. Tek avantajımız aynı yatakta uyuma alışkanlığımızın olmaması idi, bu yüzden yatakları değil, odaları ayırdık aslında. Gerçi bu bile başlarda zor oldu, özellikle de bizim için çünkü her ağladığında koridordan odasına uyku sersemi- hani tam tabiri ile “ömrümüzün en uzun, ömrümüzün en kısa yolunu”- yürüyorduk. Bazen bu yolculuk 30 dakika da bir tekrarlanabiliyordu. Neden odaları ayırdık sanki diye düşündüğüm de çok oldu, ama her yeni alışkanlıkta olduğu gibi burada da kararlı ve biraz da sabırlı olmak gerek. Kızım 2 yaşına geldiğinde artık karyolasından atlayacak boya da gelmişti, bu yüzden büyük bir yatak aldık. O ana kadar hala odasında yalnız uyuma konusunda sıkıntılar yaşıyorduk, ama büyük yatak ve Kâşif Dora’lı nevresimler bu konuda kurtarıcımız oldu, çünkü çok sevdi ve ilk geceden orada uyumak istedi. Kendi odasına geçişte yeni bir yatak ve onun sevdiği çizgi film karakterlerinin nevresimleri bunun için iyi bir yöntem olabilir. Bir de yıldız yöntemimiz vardı tabii, bu yöntemi bugüne kadar pek çok şeyde uyguladım. Kendi yatağında uyandığı her sabah için takvimde o güne bir yıldız çiziyorduk ve her 10 yıldız küçük bir hediye anlamına geliyordu. Bu yöntemi tuvalet alışkanlığında da kullanmıştık. Böylelikle kızım yavaş yavaş odasına alışmaya başladı. Bazı sabahlar onu yanımızda bulduk, bazen de biz onun yanında uyandık ama en sonunda kızım odasında tek başına uyumaya alıştı ve 3 yaşından sonra da odamızda neredeyse hiç yatmadı.
Bu konuyu değerlendirirken olumlu yanları daha ağır basıyor tabii. En önemlisi, eğer aynı yatakta yatıyorsanız bu hem çocuğunuzun, hem sizin uyku kalitenizi olumsuz etkiliyor. Onun her hareketinde siz, ya da sizin her hareketinizde o uyanabiliyor. Bu yüzden anne baba ile uyuyan çocuklarda uyku düzensizlikleri daha fazla görülüyor. Ayrıca yanında yatarken ona zarar veririm düşüncesi ile ister istemez tedirgin uyuyorsunuz. Aynı yatakta yatmamak pek çok nedenden ötürü herkes için en rahatı. Çocuğunuz sizin yanınızda uyuyorsa bile, uyuduğunda kendi yatağına almanızda fayda var.
Sonuçta kızım yakında 5 yaşında olacak ve artık geceleri gelip aramıza yatmıyor, eli yanağımda uyandığımız sabahlar geride kaldı. İşte tam da bu sebepten yazının başında dediğim gibi şimdi hislerim farklı. Birkaç sene önce buna sevinip şimdi de üzüldüğümü söylesem belki kulağa tuhaf gelebilir ama doğru oturup eğri konuşmam gerekirse hislerim tam da şöyle: çocuklar çok hızlı büyüyorlar, bir bakıyorsunuz artık aranıza sığamayacak kadar, sizi yataklarında istemeyecek kadar büyümüşler. Oysa bebeklikte o yanınızda yattığı anları, saçlarını koklamayı, nefesini yanağınızda, ellerini avucunuzda hissedip uyumayı o kadar çabuk özlüyorsunuz ki... Özetle, tabii ki zamanı geldiğinde odaları ayırmak gerekiyor, her çocuğun kendine ait bir yatağı ve kendine ait ya da kardeşleriyle paylaştığı bir odası olmalı. Psikolojide her ne kadar anne babayla uyumanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri konusunda net bir bulgu olmasa da, kendi odasında yatması, kendi başına uyuması, eminim kendini ayrı bir birey olarak hissetmesi ve özgüveni için faydalı bir alışkanlık. Odaları ayırma kararını henüz almadıysanız, hiç değilse buna karar verene kadar birlikte uyuduğunuz uykuları, o güzel anları zihninizde sıkı sıkı saklayın çünkü gün geliyor gerçekten özlüyorsunuz.
(30 Aralık 2010 Perşembe, bebek.com köşemden alıntıdır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder